
- Katılım
- 14 Mar 2024
- Mesajlar
- 2,216
- Tepkime puanı
- 115
- Puanları
- 63
- Konum
- Fizan
- İlişki Durumunuz
- Evli
- Burcunuz
- Balık
- Takım
- Fenerbahçe
- Konu Yazar
- #61
salıcılık (Alm. Emissionsvermögen, Fra. emissivité, İng. emissivity) Bir cismin ışıma enerjisi salım gücünün aynı sıcaklıktaki kusursuz kara cisminkine oranı.
salım (Alm. Ausstrahlung, Fra. émission, İng. emission) Bir cismin çevresine foton (ışılcık) ya da madde tanecikleri durumunda enerji salması.
salınım (Alm. Schwingung, Fra. oscillation, İng. oscillation) Bir ya da daha çok sayıda salınan büyüklükten oluşan fiziksel görüngü (fenomen).
salınım kipi (Alm. , Fra. mode d'oscillation, İng. oscllation mode) Bir iletim kılavuzu, iletim hattı ya da kovuğunda elektromanyetik alanın var olabileceği temel kiplerden her biri.
salınımönler devre (Alm. Beruhigungskreis, Eigenschwingungsunterdrücker, Fra. circuit anti-oscillatoire, İng. antihunting circuit) Geribeslemeli bir dizgede kendi kendine beslenen salınımları önlemek amacıyla tasarlanan denkleştirici ya da karşılaştırıcı devre.
salınımsız devre (Alm. , Fra. circuit apériodique, İng. aperiodic circuit) Serbest salınımların oluşturulamadığı devre.
salma durumu (Alm. Ruhezustand, Fra. état de repos, İng. release condition) Bir kararlı durumlu rölede, uyarılmadığı zaman, rölenin öngörülen durumu.
salma süresi (Alm. Rückfallzeit, Fra. temps de relâchement, İng. release time) Çalışma durumundaki bir rölede, öngörülmüş durumda giriş uyarma büyüklüğünün uygulandığı an ile rölenin başlangıç durumuna döndüğü an arasındaki zaman aralığı.
salt alış uçbirimi (Alm. , Fra. terminal en réception seulement, İng. receive only terminal) Yazıcısı olup klavyesi olmayan uçbirim.
salt alış yazıcısı (Alm. , Fra. imprimante sans clavier, İng. receive only printer) Sadece gönderilen iletileri alıp kendisi iletim yapamayan, yazıcı gibi, aygıtlara ilişkin.
salt direnil devre (Alm. , Fra. circuit purement résistif, İng. purely resistive circuit) Sadece dirençlerden oluşan devre.
salt okunur bellek (Alm. Nurlesespeicher, Festwertspeicher, Fra. mémoire inaltérable, mémoire morte, İng. read only memory, ROM) Programlama komutlarıyla değiştirilemiyecek nitelikte kalıcı verileri saklamak ve yalnızca okunmak üzere geliştirilmiş, rasgele erişimli yarıiletken bellek.
sanal (Alm. , Fra. imaginaire, İng. imaginary) Gerçekten var olmayıp, kavramsal olan ya da gerçekmiş gibi görünen.
sanal adres (Alm. , Fra. adresse virtuelle, İng. virtual address) Yardımcı bir belleğe verilen ve o yerin belleğin bir parçasıymış gibi erişilmesini sağlayan adres.
sanal ağ (Alm. virtuelles Netz, Fra. réseau virtuel, İng. virtual network) Bir bilgi iletildiği sürece varolan, yazılımla yaratılan geçici sayısal ağ.
sanal alan (Alm. , Fra. zone virtuel, İng. virtual field) Fiziksel olarak veri olmasa da bir uygulama programının çağrısı üzerine mevcut verilerden oluşturulan alan.
sanal bağlantı (Alm. , Fra. connexion virtuelle, İng. virtual connection) Uzun erimli kalıcı bir bağlantı kurulmadan, iki durak arasındaki verilerin ağ üzerinden olabilecek en hızlı yoldan otomatik olarak gönderilerek görünüşte bir iletişim bağlantısının oluşturulması.
sanal bellek (Alm. virtueller Speicher, Fra. mémoire virtuelle, İng. virtual storage) Bilgisayar kullanıcısı tarafından adreslendiğinden ana bellek gibi görünen, ve sanal adreslerin gerçek adreslere eşlemlendiği bellek alanı.
sanal devre (Alm. virtuelle Schaltung, Fra. circuit virtuel, İng. virtual circuit) Zamanda başka kullanıcılar arasında paylaştırılan, ancak herhangi bir kullanıcı tarafından kendine özgü anahtarlanmış bir devre gibi görünen paket anahtarlama tekniği.
sanal direni (Alm. Blindwiderstand, Reaktanz, Fra. réactance, İng. reactance) Çelinin (karmaşık direninin) sanal kısmı.
sanal eksen (Alm. imaginäre Achse, Fra. axe imaginaire, İng. imaginary axis) Karmaşık sayılar düzleminde sanal sayıların üzerinde bulunduğu düşey eksen.
sanal eksen kesişi (Alm. Schrittpunkte auf der imaginären Achse, Fra. points d'intersection avec l'axe imaginaire, İng. jw-crossings) Kök yereğrisi dallarının sanal ekseni kestiği noktalar.
sanal geçiri (Alm. Blindleitwert, Suszeptanz, Fra. susceptance, İng. susceptance) Karmaşık geçirinin sanal kısmı.
sanal görüntü (Alm. virtuelles Bild, Fra. image virtuelle, İng. virtual image) Bir perde üzerine alınamayan, ancak, yansıyarak ya da kırılarak göze gelen ışınlarla var olduğu izlenimini veren görüntü.
sanal iş (Alm. virtuelle Arbeit, Fra. travail virtuel, İng. virtual work) Dengelenmiş kuvvetler etkisi altında sonsuz küçük sanal bir yer değiştirim sırasında görülen iş.
sanal makina (Alm. , Fra. machine virtuelle, İng. virtual machine) Bir bilgisayarın programların yürütüldüğü fiziksel makina yerine işletim sistemi tarafından kullanıcıya sunulan mantıksal gösterimi.
sanal sayı (Alm. , Fra. nombre imaginaire, İng. imaginary number) Karesi eksi işaretli olan sayı.
sanal uçbirim (Alm. , Fra. terminal virtuel, İng. virtual terminal) Bir bilgisayar ağı üzerinde protokol, hız ve kod değişikliği ile bir başka uçbirim gibi davranabilen uçbirim.
sanal uçbirim protokolu (Alm. , Fra. protocole de terminal virtuel, İng. virtual terminal protocol, VTP) Özel uçbirim türlerinin daha genelgeçer ilkelere göre arabağlantılanmalarını sağlayan uygulama katmanı protokolu.
sanıt (Alm. Mutmassung, Fra. conjecture, İng. conjecture) Kanıtlanmış olmamasına rağmen doğru olduğu sanılan sav.
saniyede milyon komut (Alm. , Fra. millions d'instructions par seconde, İng. MIPS, millions of instruction per second) Bilgi işlem gücünün bir ölçüsü.
santral (Alm. Fernsprechvermittlungsstell, Fra. central, İng. central office) Abone döngülerini başka yerel santrallara ya da düzgeçiş santrallarına bağlantılayan yerel anahtarlama dizgesi.
santral bağlaşım gecikmesi (Alm. Verbindungsverspätung, Fra. durée d'établissement d'un commutateur, İng. through-connection delay) Santralda bir bağlantıya ilişkin bilgilerin geldiği an ile giriş ve çıkış arasında bağlantının kurulduğu an arasındaki zaman farkı.
santral gövdeyolu (Alm. , Fra. circuit de raccordement à réseau, İng. central office trunk) Bir santralın şebeke bağlantısını sağlayan devreler topluluğu.
santral sınıfı (Alm. , Fra. , İng. office class) Santralların, iletim işlevlerine ve başka santral merkezlerine sıradüzensel ilişkisine göre sınıflara ayrılması.
santrallararası gövdeyol (Alm. , Fra. jonction interurbaine, İng. interoffice trunk) Bir telefon şirketinin santralları arasındaki gövdeyol.
santrallararası hat (gövdeyol) (Alm. , Fra. ligne privée, İng. tie line (tie trunk)) İki ya da daha fazla santralı ya da kurum santralın (PBX) birbirine bağlayan hat (gövdeyol).
sapınç (Alm. Aberration, Fra. abérration, İng. aberration) Bir merceğin eksik kırınımı ya da odaksallaşması olayı.
sapma (Alm. Abweichung, Fra. déviation, İng. deviation) İstenen ya da beklenen değer ya da örüntüden sapma.
sapma komutu (Alm. Verzweigunsinstruktion, Fra. instruction de branchement, İng. branching instruction) Bir bilgisayar programında işlerin olağan sırasını bozarak, denetimi, adresi belirtilen bir işleme geçiren herhangi bir komut.
sapma modeli (Alm. , Fra. modèle d'erreurs, İng. error model) Gerçekleştirilen bir sistemin davranışının düşüncel bir sisteminkinden farklılığını öngörmek ve kestirmek üzere oluşturulan model.
salım (Alm. Ausstrahlung, Fra. émission, İng. emission) Bir cismin çevresine foton (ışılcık) ya da madde tanecikleri durumunda enerji salması.
salınım (Alm. Schwingung, Fra. oscillation, İng. oscillation) Bir ya da daha çok sayıda salınan büyüklükten oluşan fiziksel görüngü (fenomen).
salınım kipi (Alm. , Fra. mode d'oscillation, İng. oscllation mode) Bir iletim kılavuzu, iletim hattı ya da kovuğunda elektromanyetik alanın var olabileceği temel kiplerden her biri.
salınımönler devre (Alm. Beruhigungskreis, Eigenschwingungsunterdrücker, Fra. circuit anti-oscillatoire, İng. antihunting circuit) Geribeslemeli bir dizgede kendi kendine beslenen salınımları önlemek amacıyla tasarlanan denkleştirici ya da karşılaştırıcı devre.
salınımsız devre (Alm. , Fra. circuit apériodique, İng. aperiodic circuit) Serbest salınımların oluşturulamadığı devre.
salma durumu (Alm. Ruhezustand, Fra. état de repos, İng. release condition) Bir kararlı durumlu rölede, uyarılmadığı zaman, rölenin öngörülen durumu.
salma süresi (Alm. Rückfallzeit, Fra. temps de relâchement, İng. release time) Çalışma durumundaki bir rölede, öngörülmüş durumda giriş uyarma büyüklüğünün uygulandığı an ile rölenin başlangıç durumuna döndüğü an arasındaki zaman aralığı.
salt alış uçbirimi (Alm. , Fra. terminal en réception seulement, İng. receive only terminal) Yazıcısı olup klavyesi olmayan uçbirim.
salt alış yazıcısı (Alm. , Fra. imprimante sans clavier, İng. receive only printer) Sadece gönderilen iletileri alıp kendisi iletim yapamayan, yazıcı gibi, aygıtlara ilişkin.
salt direnil devre (Alm. , Fra. circuit purement résistif, İng. purely resistive circuit) Sadece dirençlerden oluşan devre.
salt okunur bellek (Alm. Nurlesespeicher, Festwertspeicher, Fra. mémoire inaltérable, mémoire morte, İng. read only memory, ROM) Programlama komutlarıyla değiştirilemiyecek nitelikte kalıcı verileri saklamak ve yalnızca okunmak üzere geliştirilmiş, rasgele erişimli yarıiletken bellek.
sanal (Alm. , Fra. imaginaire, İng. imaginary) Gerçekten var olmayıp, kavramsal olan ya da gerçekmiş gibi görünen.
sanal adres (Alm. , Fra. adresse virtuelle, İng. virtual address) Yardımcı bir belleğe verilen ve o yerin belleğin bir parçasıymış gibi erişilmesini sağlayan adres.
sanal ağ (Alm. virtuelles Netz, Fra. réseau virtuel, İng. virtual network) Bir bilgi iletildiği sürece varolan, yazılımla yaratılan geçici sayısal ağ.
sanal alan (Alm. , Fra. zone virtuel, İng. virtual field) Fiziksel olarak veri olmasa da bir uygulama programının çağrısı üzerine mevcut verilerden oluşturulan alan.
sanal bağlantı (Alm. , Fra. connexion virtuelle, İng. virtual connection) Uzun erimli kalıcı bir bağlantı kurulmadan, iki durak arasındaki verilerin ağ üzerinden olabilecek en hızlı yoldan otomatik olarak gönderilerek görünüşte bir iletişim bağlantısının oluşturulması.
sanal bellek (Alm. virtueller Speicher, Fra. mémoire virtuelle, İng. virtual storage) Bilgisayar kullanıcısı tarafından adreslendiğinden ana bellek gibi görünen, ve sanal adreslerin gerçek adreslere eşlemlendiği bellek alanı.
sanal devre (Alm. virtuelle Schaltung, Fra. circuit virtuel, İng. virtual circuit) Zamanda başka kullanıcılar arasında paylaştırılan, ancak herhangi bir kullanıcı tarafından kendine özgü anahtarlanmış bir devre gibi görünen paket anahtarlama tekniği.
sanal direni (Alm. Blindwiderstand, Reaktanz, Fra. réactance, İng. reactance) Çelinin (karmaşık direninin) sanal kısmı.
sanal eksen (Alm. imaginäre Achse, Fra. axe imaginaire, İng. imaginary axis) Karmaşık sayılar düzleminde sanal sayıların üzerinde bulunduğu düşey eksen.
sanal eksen kesişi (Alm. Schrittpunkte auf der imaginären Achse, Fra. points d'intersection avec l'axe imaginaire, İng. jw-crossings) Kök yereğrisi dallarının sanal ekseni kestiği noktalar.
sanal geçiri (Alm. Blindleitwert, Suszeptanz, Fra. susceptance, İng. susceptance) Karmaşık geçirinin sanal kısmı.
sanal görüntü (Alm. virtuelles Bild, Fra. image virtuelle, İng. virtual image) Bir perde üzerine alınamayan, ancak, yansıyarak ya da kırılarak göze gelen ışınlarla var olduğu izlenimini veren görüntü.
sanal iş (Alm. virtuelle Arbeit, Fra. travail virtuel, İng. virtual work) Dengelenmiş kuvvetler etkisi altında sonsuz küçük sanal bir yer değiştirim sırasında görülen iş.
sanal makina (Alm. , Fra. machine virtuelle, İng. virtual machine) Bir bilgisayarın programların yürütüldüğü fiziksel makina yerine işletim sistemi tarafından kullanıcıya sunulan mantıksal gösterimi.
sanal sayı (Alm. , Fra. nombre imaginaire, İng. imaginary number) Karesi eksi işaretli olan sayı.
sanal uçbirim (Alm. , Fra. terminal virtuel, İng. virtual terminal) Bir bilgisayar ağı üzerinde protokol, hız ve kod değişikliği ile bir başka uçbirim gibi davranabilen uçbirim.
sanal uçbirim protokolu (Alm. , Fra. protocole de terminal virtuel, İng. virtual terminal protocol, VTP) Özel uçbirim türlerinin daha genelgeçer ilkelere göre arabağlantılanmalarını sağlayan uygulama katmanı protokolu.
sanıt (Alm. Mutmassung, Fra. conjecture, İng. conjecture) Kanıtlanmış olmamasına rağmen doğru olduğu sanılan sav.
saniyede milyon komut (Alm. , Fra. millions d'instructions par seconde, İng. MIPS, millions of instruction per second) Bilgi işlem gücünün bir ölçüsü.
santral (Alm. Fernsprechvermittlungsstell, Fra. central, İng. central office) Abone döngülerini başka yerel santrallara ya da düzgeçiş santrallarına bağlantılayan yerel anahtarlama dizgesi.
santral bağlaşım gecikmesi (Alm. Verbindungsverspätung, Fra. durée d'établissement d'un commutateur, İng. through-connection delay) Santralda bir bağlantıya ilişkin bilgilerin geldiği an ile giriş ve çıkış arasında bağlantının kurulduğu an arasındaki zaman farkı.
santral gövdeyolu (Alm. , Fra. circuit de raccordement à réseau, İng. central office trunk) Bir santralın şebeke bağlantısını sağlayan devreler topluluğu.
santral sınıfı (Alm. , Fra. , İng. office class) Santralların, iletim işlevlerine ve başka santral merkezlerine sıradüzensel ilişkisine göre sınıflara ayrılması.
santrallararası gövdeyol (Alm. , Fra. jonction interurbaine, İng. interoffice trunk) Bir telefon şirketinin santralları arasındaki gövdeyol.
santrallararası hat (gövdeyol) (Alm. , Fra. ligne privée, İng. tie line (tie trunk)) İki ya da daha fazla santralı ya da kurum santralın (PBX) birbirine bağlayan hat (gövdeyol).
sapınç (Alm. Aberration, Fra. abérration, İng. aberration) Bir merceğin eksik kırınımı ya da odaksallaşması olayı.
sapma (Alm. Abweichung, Fra. déviation, İng. deviation) İstenen ya da beklenen değer ya da örüntüden sapma.
sapma komutu (Alm. Verzweigunsinstruktion, Fra. instruction de branchement, İng. branching instruction) Bir bilgisayar programında işlerin olağan sırasını bozarak, denetimi, adresi belirtilen bir işleme geçiren herhangi bir komut.
sapma modeli (Alm. , Fra. modèle d'erreurs, İng. error model) Gerçekleştirilen bir sistemin davranışının düşüncel bir sisteminkinden farklılığını öngörmek ve kestirmek üzere oluşturulan model.