- Katılım
- 26 Mar 2024
- Mesajlar
- 3,359
- Tepkime puanı
- 156
- Puanları
- 63
- İlişki Durumunuz
- Sizene
- Burcunuz
- Balık
- Takım
- Fenerbahçe
- Konu Yazar
- #151
076-İNSAN SURESİ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[076.001] Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hîn) gelip-geçti.
[076.002] Hiç şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu denemekteyiz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
[076.003] Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.
[076.004] Doğrusu biz kafirlere zincirler, demir halkalar (tomruklar) ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
[076.005] Şüphesiz ki iyiler (ebrâr), karışımı kâfur olan bir kadehten içerler.
[076.006] Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.
[076.007] Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
[076.008] Kendileri, ona karşı duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
[076.009] «Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür.
[076.010] «Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkmaktayız.»
[076.011] Artık Allah da, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
[076.012] Ve onları sabretmeleri dolayısıyla cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir;
[076.013] Orada, tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.
[076.014] (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
[076.015] Çevrelerinde gümüşten billur kablar, kupalar dolaştırılır.
[076.016] Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüye tesbit etmişlerdir.
[076.017] Orada onlara bir kadeh içirilir ki, onun karışımı zencefildir.
[076.018] Bir pınar ki orada «selsebil» olarak adlandırılır.
[076.019] Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır-durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın.
[076.020] Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
[076.021] Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlas olan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarap içirmiştir.
[076.022] Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafattır. Sizin çaba-harcamanız da şükre değer (meşkur: makbul) görülmüştür.
[076.023] Gerçek şu ki, Kur'an'ı senin üzerine 'safhalar halinde bir indirme tarzıyla (tenzil) ' indiren biziz, biz.
[076.024] Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkâr veya nankör olana itaat etme.
[076.025] Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret.
[076.026] Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin de uzun uzadıya O'nu tesbih et.
[076.027] Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay) ı sevmektedirler. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakmaktadırlar.
[076.028] Onları biz yarattık ve bağlarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiriniz.
[076.029] Şüphesiz, bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.
[076.030] Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
[076.031] Dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere ise, onlar için acı bir azab hazırlamıştır.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
[076.001] Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hîn) gelip-geçti.
[076.002] Hiç şüphesiz biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu denemekteyiz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık.
[076.003] Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör.
[076.004] Doğrusu biz kafirlere zincirler, demir halkalar (tomruklar) ve çılgınca yanan bir ateş hazırladık.
[076.005] Şüphesiz ki iyiler (ebrâr), karışımı kâfur olan bir kadehten içerler.
[076.006] Allah'ın kullarının kendisinden içtikleri bir kaynak; onu fışkırttıkça fışkırtıp akıtırlar.
[076.007] Adaklarını yerine getirirler ve şerri (kötülüğü) yaygın olan bir günden korkarlar.
[076.008] Kendileri, ona karşı duydukları sevgiye rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirirler.
[076.009] «Biz size, ancak Allah'ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür.
[076.010] «Çünkü biz, asık suratlı, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkmaktayız.»
[076.011] Artık Allah da, onları böyle bir günün şerrinden korumuş ve onlara parıltılı bir aydınlık ve bir sevinç vermiştir.
[076.012] Ve onları sabretmeleri dolayısıyla cennetle ve ipekle ödüllendirmiştir;
[076.013] Orada, tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Onlar, orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler.
[076.014] (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakın ve onların devşirilmeleri kolaylaştırıldıkça kolaylaştırılmış.
[076.015] Çevrelerinde gümüşten billur kablar, kupalar dolaştırılır.
[076.016] Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüye tesbit etmişlerdir.
[076.017] Orada onlara bir kadeh içirilir ki, onun karışımı zencefildir.
[076.018] Bir pınar ki orada «selsebil» olarak adlandırılır.
[076.019] Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kılınmış civanlar dolaşır-durur; sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın.
[076.020] Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.
[076.021] Onların üzerinde hafif ipek ve ağır işlenmiş atlas olan yeşil elbiseler vardır. Gümüşten bileziklerle bezenmişlerdir. Rableri onlara tertemiz bir şarap içirmiştir.
[076.022] Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafattır. Sizin çaba-harcamanız da şükre değer (meşkur: makbul) görülmüştür.
[076.023] Gerçek şu ki, Kur'an'ı senin üzerine 'safhalar halinde bir indirme tarzıyla (tenzil) ' indiren biziz, biz.
[076.024] Öyleyse, Rabbinin hükmüne sabır göster. Onlardan günahkâr veya nankör olana itaat etme.
[076.025] Ve sabah, akşam Rabbinin adını zikret.
[076.026] Gecenin bir bölümünde O'na secde et ve geceleyin de uzun uzadıya O'nu tesbih et.
[076.027] Gerçek şu ki bunlar, çarçabuk geçmekte olan (dünyay) ı sevmektedirler. Önlerinde bulunan ağır bir günü bırakmaktadırlar.
[076.028] Onları biz yarattık ve bağlarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz zaman da onları benzerleriyle değiştiriniz.
[076.029] Şüphesiz, bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol bulabilir.
[076.030] Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
[076.031] Dilediğini kendi rahmetine sokar. Zalimlere ise, onlar için acı bir azab hazırlamıştır.