
- Katılım
- 26 Mar 2024
- Mesajlar
- 3,509
- Tepkime puanı
- 214
- Puanları
- 63
- İlişki Durumunuz
- Sizene
- Burcunuz
- Balık
- Takım
- Fenerbahçe
- Konu Yazar
- #21
Hz. HIZIR (a.s)
Hz. Mûsâ döneminde yasamis ve peygamber olmasi kuvvetle muhtemel hikmet ve ilim sahibi bir sahsiyet.
Kur'ân-i Kerîm'de Hizir (a.s.)'in isminden açikça bahsedilmez. Ancak Kehf Sûresi'nin 60-82. âyetlerinde yer alan Hz. Mûsâ ile ilgili kissadan "Katimizdan kendisine bir rahmet verdigimiz ve kendisine ilim ögrettigimiz kullarimizdan bir kul..." (18/65) diye sözü edilen sahsin Hizir (a.s.) oldugu anlasilmaktadir. Çünkü bizzat Peygamber Efendimizden gelen sahîh hadislerde bu sahsin Hizir oldugu açikça belirtilmistir (bk. Buhârî ilm 16 44 Tefsîru'l-Kur'ân Tefsîru Sûrati'l-Kehf 2-4; Müslim Fedâil 170-174).
Bu rivayetlere göre bir gün Hz. Mûsâ isrâil ogullari arasinda vaaz ederken ona kendisinden daha hikmet ve ilim sahibi kimsenin olup olmadigi sorulmustu. Hz. Musâ: "Hayir yoktur!" diye cevap verince Cenâb-i Hak bir vahiyle Hz. Mûsâ'yâ Mecme'u'l-Bahreyn'de (iki denizin kavusum yerinde) kullarindan salih bir kul olan el-Hadir (Hizir)'in kendisinden daha âlim oldugunu bildirdi. Bunun üzerine Hz. Mûsâ hizmetinde bulunan genç bir delikanli ile Hizir'i bulmak üzere uzun bir yolculuga çikti. ikisi iki denizin birlestigi yere ulasinca yolculukta yemek üzere azik olarak yanlarina aldiklari baliklarini unutmuslardi ve balik bir delikten kayip denizi boylamisti. Hz. Mûsâ oradan bir süre uzaklastiktan sonra yemek için delikanlidan baligi çikarmasini istedigi zaman baligin denize dalip kayboldugunu fârkettiler. Hz. Mûsâ'nin Hizir'i bulmasinin alâmeti bu baligin kaybolmasi oldugundan derhal oraya geri döndüler ve orada Hizir (a.s.)'i buldular. Bundan sonra Hz. Mûsâ'nin Hizir ile Kehf Sûresi 66-82. âyetlerinde anlatilan yolculugu basladi.
Hz. Mûsâ'nin yolculugunda azik olarak tasidigi baligin Mecme'u'l-Bahreyn'de denize dalip kaybolmasi bazi rivayetlerde ve çesitli islâm milletlerinin folklorunda bu arada Türk folklorunda da bu suyun âb-i hayat oldugu ölüleri bile canlandiran içenleri ölümsüzlestiren bir hayat iksiri oldugu seklinde izah olunmus burada baligin canlanip denize dalmasi meselesinde bir peygamberin hayatinin ve Cenâb-i Hakk'in kudretinin söz konusu oldugu unutulmustur. Buna bagli olarak Mecme'u'l-Bahreyn bölgesinde yasayan birisi olarak Hizir (a.s.)'a da ölümsüzlük isnâd edilmis ve kendisine beser üstü güçler ve yetkiler verilmistir.
Hizir aleyhisselâma verilen ilmin mahiyetini anlayabilmek için Musa (a.s.) ile olan yolculugunu Kur'ân-i Kerîm kisaca söyle anlatir: Hizir (a.s.) yolculukta karsilasacaklari olaylara Musa peygamberin sabredemeyecegini kendisine hatirlatmis ve O'ndan sabir için söz almistir (el-Kehf18/66-70). Önce deniz sahilinde yolculuk için bir gemiye binmislerdi. Hizir (a.s.) bir balta ile gemiyi delince kaptan tamir için geri dönmek zorunda kalmistir. Musa (a.s.) sabredemeyip söyle demistir: "Gemiyi yolcularini bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin" (el-Kehf; 18/71). Yolculugun sonunda ilk bakista görünmeyen ve perde arkasi bilgi niteligindeki sebebi Hizir (a.s.) söyle belirtir: "O deldigim gemi denizde çalisan birkaç yoksulundu. Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü gemi yolculuga devam ederse ileride her saglam gemiye el koyan bir kral (deniz korsanlari) vardir" (el-Kehf 18/79). Yolculuk sirasinda diger çocuklarla oynamakta olan bir çocugu öldürdü. Musa (a.s.): "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu çok kötü bir is yaptim dedi" (el-Kehf18/74). Küçük çocugun bu erken yasta vefat ettirilme sebebi Hizir (a.s.) tarafindan söyle açiklandi: "Öldürdügüm erkek çocuga gelince; onun anne ve babasi mü'min kimselerdi. ileride onlari isyan ve inkâra sürüklemesinden korktuk istedik ki Rableri bu ölen çocuk yerine kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametli birini versin" (el-Kehf 18/8081). Burada Cenâbi Hak'kin anne-babanin hayirli kimseler olmasi sebebiyle ileride kendilerini üzecek büyük sikintilara sokacak bir çocugu erken yasta vefat ettirip onun yerine daha hayirli bir evladin verilmesinin gerçekte o aile için " hayir" olduguna isaret ediliyor.
Yolculugun üçüncü merhalesi Kur'an'da söyle anlatilir: "Musa ve salih kul yollarina devam ettiler. Sonunda bir köye varip halkindan yiyecek istediler. Halk ise onlari misafir etmek istemedi. Musa ve salih kul orada yikilmak üzere olan bir duvar gördüler Salih kul hemen onu dogrultuverdi. Bunun üzerine Musa: "isteseydin buna karsilik bir ücret alirdin dedi. Salih kul söyle dedi: iste bu seninle benim aramizin ayrilmasi demektir. Sabredemedigin seylerin içyüzünü sana anlatacagim" (el-Kehf 18/7778). Evi ücretsiz tamir etmesini salih kul (hizir) söyle açiklar: "Bu ev sehirde iki yetim çocugun idi. Duvarin altinda kendilerine ait bir hazine vardi. Bunlarin babalari salih bir kimseydi. Rabbin onlarin rüstlerine erip hazinelerini bizzat kendilerinin çikarmalarini istedi. Bu Rabbinden bir rahmettir. Ben bunlari kendiligimden degil Allâh'in emriyle yaptim. iste sabredemedigin seylerin içyüzü budur" (Kehf 18/82).
Bu hikmetlerle dolu yolculuktan insanlarin günlük hayatta karsilastiklari bir takim olaylarin bazan büyük felaketlerin bir görünen yüzünün bir de asil perde arkasinin bulundugu anlasilmaktadir. Bazan ser olarak görülen olaylarin arkasindan büyük hayirlarin ortaya çiktigi görülmektedir. Âyet-i Kerîmelerde söyle buyurulur: "Hosumuza gitmedigi halde savasmak size farz kilindi. Belki de hosumuza gitmeyen bir sey sizin için daha hayirlidir. belki hosunuza giden bir sey de sizin için daha kötüdür. Allah bilir siz ise bilmezsiniz (el Bakara 2/216). "... Eger karilarinizdan hoslanmiyorsaniz. olabilir ki hosunuza gitmeyen bir seyde Allah sizin için çok hayir takdir etmistir. " (en-Nîsâ 4/19). Rasûlullah (s.a.s.) Hizir (a.s.)'in ilmiyle ilgili olarak gemi yolculugu sirasindaki bir konusmayi söyle nakleder: "Bir serçe denizden gagasiyla su alip gemiye konmustu. Hizir (a.s.) bunu Hz. Musa'ya göstererek söyle dedi: Allâh'in ilmi yaninda benim ve senin ilmin su serçenin denizden eksilttigi su kadar bir seydir" (Buhârî ilm 44 (el-Enbiyâ 27 Tefsîru Sûre 18/2; Müslim Fezâil 180; Ahmet b. Hanbel Müsned II 311 V 118; bilgi için bk. Ibn Kesîr Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm istanbul 1985 V172-185).
Hz. Mûsâ döneminde yasamis ve peygamber olmasi kuvvetle muhtemel hikmet ve ilim sahibi bir sahsiyet.
Kur'ân-i Kerîm'de Hizir (a.s.)'in isminden açikça bahsedilmez. Ancak Kehf Sûresi'nin 60-82. âyetlerinde yer alan Hz. Mûsâ ile ilgili kissadan "Katimizdan kendisine bir rahmet verdigimiz ve kendisine ilim ögrettigimiz kullarimizdan bir kul..." (18/65) diye sözü edilen sahsin Hizir (a.s.) oldugu anlasilmaktadir. Çünkü bizzat Peygamber Efendimizden gelen sahîh hadislerde bu sahsin Hizir oldugu açikça belirtilmistir (bk. Buhârî ilm 16 44 Tefsîru'l-Kur'ân Tefsîru Sûrati'l-Kehf 2-4; Müslim Fedâil 170-174).
Bu rivayetlere göre bir gün Hz. Mûsâ isrâil ogullari arasinda vaaz ederken ona kendisinden daha hikmet ve ilim sahibi kimsenin olup olmadigi sorulmustu. Hz. Musâ: "Hayir yoktur!" diye cevap verince Cenâb-i Hak bir vahiyle Hz. Mûsâ'yâ Mecme'u'l-Bahreyn'de (iki denizin kavusum yerinde) kullarindan salih bir kul olan el-Hadir (Hizir)'in kendisinden daha âlim oldugunu bildirdi. Bunun üzerine Hz. Mûsâ hizmetinde bulunan genç bir delikanli ile Hizir'i bulmak üzere uzun bir yolculuga çikti. ikisi iki denizin birlestigi yere ulasinca yolculukta yemek üzere azik olarak yanlarina aldiklari baliklarini unutmuslardi ve balik bir delikten kayip denizi boylamisti. Hz. Mûsâ oradan bir süre uzaklastiktan sonra yemek için delikanlidan baligi çikarmasini istedigi zaman baligin denize dalip kayboldugunu fârkettiler. Hz. Mûsâ'nin Hizir'i bulmasinin alâmeti bu baligin kaybolmasi oldugundan derhal oraya geri döndüler ve orada Hizir (a.s.)'i buldular. Bundan sonra Hz. Mûsâ'nin Hizir ile Kehf Sûresi 66-82. âyetlerinde anlatilan yolculugu basladi.
Hz. Mûsâ'nin yolculugunda azik olarak tasidigi baligin Mecme'u'l-Bahreyn'de denize dalip kaybolmasi bazi rivayetlerde ve çesitli islâm milletlerinin folklorunda bu arada Türk folklorunda da bu suyun âb-i hayat oldugu ölüleri bile canlandiran içenleri ölümsüzlestiren bir hayat iksiri oldugu seklinde izah olunmus burada baligin canlanip denize dalmasi meselesinde bir peygamberin hayatinin ve Cenâb-i Hakk'in kudretinin söz konusu oldugu unutulmustur. Buna bagli olarak Mecme'u'l-Bahreyn bölgesinde yasayan birisi olarak Hizir (a.s.)'a da ölümsüzlük isnâd edilmis ve kendisine beser üstü güçler ve yetkiler verilmistir.
Hizir aleyhisselâma verilen ilmin mahiyetini anlayabilmek için Musa (a.s.) ile olan yolculugunu Kur'ân-i Kerîm kisaca söyle anlatir: Hizir (a.s.) yolculukta karsilasacaklari olaylara Musa peygamberin sabredemeyecegini kendisine hatirlatmis ve O'ndan sabir için söz almistir (el-Kehf18/66-70). Önce deniz sahilinde yolculuk için bir gemiye binmislerdi. Hizir (a.s.) bir balta ile gemiyi delince kaptan tamir için geri dönmek zorunda kalmistir. Musa (a.s.) sabredemeyip söyle demistir: "Gemiyi yolcularini bogmak için mi deldin? Dogrusu çok kötü bir is yaptin" (el-Kehf; 18/71). Yolculugun sonunda ilk bakista görünmeyen ve perde arkasi bilgi niteligindeki sebebi Hizir (a.s.) söyle belirtir: "O deldigim gemi denizde çalisan birkaç yoksulundu. Onu kusurlu yapmak istedim. Çünkü gemi yolculuga devam ederse ileride her saglam gemiye el koyan bir kral (deniz korsanlari) vardir" (el-Kehf 18/79). Yolculuk sirasinda diger çocuklarla oynamakta olan bir çocugu öldürdü. Musa (a.s.): "Kisas olmadan masum bir cana nasil kiyarsin? Dogrusu çok kötü bir is yaptim dedi" (el-Kehf18/74). Küçük çocugun bu erken yasta vefat ettirilme sebebi Hizir (a.s.) tarafindan söyle açiklandi: "Öldürdügüm erkek çocuga gelince; onun anne ve babasi mü'min kimselerdi. ileride onlari isyan ve inkâra sürüklemesinden korktuk istedik ki Rableri bu ölen çocuk yerine kendilerine ondan daha temiz ve daha merhametli birini versin" (el-Kehf 18/8081). Burada Cenâbi Hak'kin anne-babanin hayirli kimseler olmasi sebebiyle ileride kendilerini üzecek büyük sikintilara sokacak bir çocugu erken yasta vefat ettirip onun yerine daha hayirli bir evladin verilmesinin gerçekte o aile için " hayir" olduguna isaret ediliyor.
Yolculugun üçüncü merhalesi Kur'an'da söyle anlatilir: "Musa ve salih kul yollarina devam ettiler. Sonunda bir köye varip halkindan yiyecek istediler. Halk ise onlari misafir etmek istemedi. Musa ve salih kul orada yikilmak üzere olan bir duvar gördüler Salih kul hemen onu dogrultuverdi. Bunun üzerine Musa: "isteseydin buna karsilik bir ücret alirdin dedi. Salih kul söyle dedi: iste bu seninle benim aramizin ayrilmasi demektir. Sabredemedigin seylerin içyüzünü sana anlatacagim" (el-Kehf 18/7778). Evi ücretsiz tamir etmesini salih kul (hizir) söyle açiklar: "Bu ev sehirde iki yetim çocugun idi. Duvarin altinda kendilerine ait bir hazine vardi. Bunlarin babalari salih bir kimseydi. Rabbin onlarin rüstlerine erip hazinelerini bizzat kendilerinin çikarmalarini istedi. Bu Rabbinden bir rahmettir. Ben bunlari kendiligimden degil Allâh'in emriyle yaptim. iste sabredemedigin seylerin içyüzü budur" (Kehf 18/82).
Bu hikmetlerle dolu yolculuktan insanlarin günlük hayatta karsilastiklari bir takim olaylarin bazan büyük felaketlerin bir görünen yüzünün bir de asil perde arkasinin bulundugu anlasilmaktadir. Bazan ser olarak görülen olaylarin arkasindan büyük hayirlarin ortaya çiktigi görülmektedir. Âyet-i Kerîmelerde söyle buyurulur: "Hosumuza gitmedigi halde savasmak size farz kilindi. Belki de hosumuza gitmeyen bir sey sizin için daha hayirlidir. belki hosunuza giden bir sey de sizin için daha kötüdür. Allah bilir siz ise bilmezsiniz (el Bakara 2/216). "... Eger karilarinizdan hoslanmiyorsaniz. olabilir ki hosunuza gitmeyen bir seyde Allah sizin için çok hayir takdir etmistir. " (en-Nîsâ 4/19). Rasûlullah (s.a.s.) Hizir (a.s.)'in ilmiyle ilgili olarak gemi yolculugu sirasindaki bir konusmayi söyle nakleder: "Bir serçe denizden gagasiyla su alip gemiye konmustu. Hizir (a.s.) bunu Hz. Musa'ya göstererek söyle dedi: Allâh'in ilmi yaninda benim ve senin ilmin su serçenin denizden eksilttigi su kadar bir seydir" (Buhârî ilm 44 (el-Enbiyâ 27 Tefsîru Sûre 18/2; Müslim Fezâil 180; Ahmet b. Hanbel Müsned II 311 V 118; bilgi için bk. Ibn Kesîr Tefsîru'l-Kur'âni'l-Azîm istanbul 1985 V172-185).