Şimdi bize katılın!

Kayıt olduktan ve giriş yaptıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara cevap gönderebilirsiniz daha fazlası için forumumuza kayıt olmalısınız. Kayıt işlemi tamamen ücretsiz ve hızlıdır.

Şimdi kayıt ol!
  • Saygıyı yaşımdan büyük olana değil, başı başımdan ağır olana gösteririm. Karakterinizin haketmediği saygıyı yaşınızdan beklemeyin.
Öyle anılar var ki gerçek mi yoksa düşünülmüş mü olduklarını bilemiyorum.

Kalanlar / Tezer Özlü
 
"Bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. Ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar."
Stefan Zweig - Olağanüstü Bir Gece
 
"Birini bir zamanlar sevmiş olmak insanın içinde iz bırakıyordu.
İnsan o kişiyi artık sevmese bile, iz kalan yer acıyordu."

Yeşil Peri Gecesi
 
''Umut doğar genellikle, her şey umutsuzlaştığında...''

Yüzüklerin Efendisi / J.R.R Tolkien
 
"Dünya ağırlığı ölülerimizi gömdüğmüz için değil anılarımızı gömemediğimiz için artıyor hocam. Bu yüzden basmaya çalıştığımız her gerçeklik içine çöküyor. Farkında mısınız bilmem ama insan nüfusu arttıkça , insan nesli tükeniyor. Dünyayı insan değil, insansızlık ağırlaştırıyor hocam."

Kafamdaki Fillerin Hepsi Mavi - Murat Gülen
 
“Genç adam! Bir gün bu yazdıklarım eline geçerse, en yararlı, en köklü değişikliklerin, ancak ahlâkların düzelmesi yoluyla, hiçbir zorlayıcı sarsıntı olmadan gerçekleşenler olduğunu unutma...”

Aleksandr Puşkin - Yüzbaşının Kızı
 
“Momo'nun hiç kimsenin yapamayacağı biçimde başardığı şey, dinlemekti.
Belki şimdi pek çok kimse, bu da bir şey mi, herkes dinlemesini bilir diyecektir.
Oysa hiç de öyle değil. Çok az kimse gerçekten iyi bir dinleyicidir. Dinlemek konusunda Momo'nun eşi örneği yoktu. Momo, karşısındakileri, aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi. Bunun için uyarıcı şeyler söylemez veya bazı sorular sormazdı, aksine sessizce oturur ve anlatılanları pür dikkat, canı gönülden dinlerdi. Karşısındakine iri, simsiyah gözlerini açarak bakar ve o kimse, kendisinin bile o ana kadar fark etmediği gizli kalmış düşüncelerini rahatça açıkladığını hayretle görürdü. Şaşkın, kararsız kimseler bile ona dertlerini anlatırken, birdenbire ne yapmak istediklerini bulurlardı. Ya da çekingen yaratılıştı biri, birdenbire kendini rahat ve konuşkan hissederdi. Mutsuzlar, dertliler onun karşısından ferahlamış, rahatlamış olarak ayrılırlardı. Hatta kendi yaşamını gereksiz, anlamsız bularak, kendisinin her an yeri doldurulabilecek önemsiz bir kişi olduğuna inanan biri bile, bütün bunları Momo'ya anlattığında, nasıldır bilinmez, konuşmasını bitirmeden söylediklerinin gerçek olmadığını, insanlar arasında onun da bir yeri olduğunu ve dünyada kendisinin de bir önemi bulunduğunu kavrardı.
Yaa... İşte Momo böyle usta bir dinleyici idi.”


Michael Ende - Momo
 
Delilik, şüphesiz aptallıktan iyidir. Delilik, var olmuş bir zekanın yok oluşudur; aptallık, var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir. Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı, aptallığın şerefli bir tarihi bile yok.

Peyami Safa - Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
 
Gecmis, tecrübe ve bilginin saklandigi hazinendir.
Onu tozlu raflara gömersen,
dolap beygiri misali Döner durursun…
Neye vakifsin, neye ne Kadar gücün yeter bilemezsin.
Iste o Zaman, tarihteki ayak izlerin silinmeye mahkumdur.
Gecmisini tahlil eden, gelecegin ilmine sahip olur,
kendini bilir, degerlerini korur

N. Ipek Gökdel / Karakalem ve bir delikanlinin tuhaf hikayesi
 
Yolculugun kendisidir kahramani halden hale sokan…
Bazen iki ray boyunca, bazen ucan bir haliyla.
Takildikca, düstükce, kanadikca yaklasir
kaderinde bekleyen imtihana.
Kimi kipirdayamaz ayaklari cimentoya dalmiscasina,
cakildigi cukurdan tekamül eder…
Kimi uzaklastikca yakinlasir aslinda.

N. Ipek Gökdel / Karakalem
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst