Şimdi bize katılın!

Kayıt olduktan ve giriş yaptıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara cevap gönderebilirsiniz daha fazlası için forumumuza kayıt olmalısınız. Kayıt işlemi tamamen ücretsiz ve hızlıdır.

SignUp Now!
  • 💙 Ağaçtan çıkan kibrit bile kül ediyor ağacı. Şaşırmayın insanın insana yaptığına.

AZE

Site Sahibi
Katılım
26 Mar 2024
Mesajlar
370
Tepkime puanı
49
Puanları
28
İlişki Durumunuz
Evli
Burcunuz
Balık
Takım
Fenerbahçe
    Öne çıkan konu
  • Konu Yazar
  • #1

Julie Garwood - Güllere Sor


1713532538756.png



Hikayemiz Londra nın pis ve dar bir sokağında yıllar öncesinden başlar. Onlar 4 küçük çocuğun oluşturduğu bir çete olarak arkadaştan da öte kardeş gibiydiler. O gece hiç biri çöplerin içine atılan bir bebek bulacaklarını ve onu çöpe atanları göreceklerini düşünemezlerdi. Adam içlerinde en büyüktü 13 yaşındaydı ve zenci idi , hemen arkasından Colin, Douglas ve en küçükleri ise Travis idi. Hepside bebeği bulduklarında bir karar vardılar ve onu büyütmeye karar verdiler. Fakat hayatları hepsininde zor geçmişti. Özellikle Adam bir beyaz adamı öldürmek suçundan aranıyordu ve onları kimsenin bulamayacakları bir yer gitmeleri gerekiyordu. Böylece Montana Blue Belle kasabasına vardılar ve burada çok çalışıp arazi satın aldılar ve bir çiftlik kurdular. Bebeğin adını bu arada Mary Rose annelerinin isimlerinin birleşimini koydular. Onlar çiftlikle uğraşırken Mary Rose büyümüştü ve onu Hanımefendi yetiştiren bir kızlar okuluna gönderdiler. İşte olaylarda bu okulda başladı ve bir kadın Mary Rose görerek bayıldı. Daha sonra okula bir avukat gelerek Mary Rose geçmişi hakkında sorular sordu ama Mary Rose bunları asla açıklamadı. O kardeşlerinin geçmişi biliyordu. Ondan kimse hiçbir şey saklamamıştı. Sonunda okulu bitiren Mary Rose yuvasına Bullu Bela ya dönmüştü. Mary Rose kasabada çok sevilen ve tüm muhtaç durumda olan insanlara yardım etmesiyle bilinen bir kişiydi. Birgün kasabaya bir yabancı gelir. Lord Harrison Stanford MacDonald o Mary Rose un hayatını öğrenmek üzere kasabaya Londra dan gelen bir avukattı. Patronuna olan minnet borcunu yıllar önce patronundan çalınan kızını arayıp bulmakta karar vermişti ve bunu yıllardır yapıyordu. Sonunda onu bulduğunu düşünüyordu ama yinede kontrol etmesi gerekiyordu ve onun hakkında bilgi edinmesi gerekliydi. Mary Rose zayıf insanlara çok fazla düşkün olduğunu öğrendiğinde kafasında bir plan oluşturmuştu bile ama bu plan onu mutlu etmiyordu hiç. Sonunda Mary Rose ile karşılaşmıştı ve onu görür görmez çarpılmayı beklemiyordu. Bu arada dikkatini başka bir şey çekmişti ve yanında abisi olarak tanıtılan Colin duruyordu ve ona karşı bir silah doğrultulmuş olarak dışarıda beklemekteydi. Harrison Colin yaklaşarak dışarıda onu bekleyen tehlikeyi haber verdi ve Colin kendisine yöneltilen silahlı adamı etkisiz hale getirdi ama ancak adam kaçmıştı. Mary Rose bu yabancıyı gördüğünde içinde garip bir duygu belirmişti ve onu yakından tanımak isteyi duymuştu. Onun kendine bile bakamayan silah kullanmaktan ve dövüşmekten anlamayan bir adam olduğunu öğrendiğinde merhamet duyguları kabarmıştı. Onu evlerine yemeğe davet etmekte tereddüt duymamıştı. Harrison çiftliğe vardığında onu bir şok bekliyordu diğer erkek ağabeyler ve en önemlisi Adamı görünce şok oldu o bir zenciydi ama bunu kimse görmüyormuş gibi davranıyordu o Mary Rose abisi olamazdı kafası iyice karışmıştı olanları çözmeye arar verdi. Adam onu kabul etmişti ama diğer ağabeylerin kabul etmesi o kadar kolay olmayacaktı. Harrison hergün çiftlikte çalışıyordu ama bunda başarılı olduğu söylenemezdi hayatında hiç bu kadar beceriksiz ve yaralanmış halde bulunmamıştı. Yaralarını Mary Rose tedavi etmesi ise içinde değişik duygulara neden oluyordu. Günler geçiyor ve Harrison çiftlikte hem alay konusu oluyor hem de kabul görüyordu. Bir gün Birlikte kasabalar indiler ve olanlar oldu. Kasabaya Colin sataşan adamlar gelmişti. Ortalık karışacaktı ve Mary Rose ağabeylerinin ona söylediği yerde durmaktansa olayların tam içine girdi ve birkaç adam tarafından çok kötü şekilde tartaklandı. Onu ağabeyleri ve Harrison kurtardı. Harrison un kavga etmesine şahit olan Mary Rose çok şaşırdı. Onun zayıf bir insan olarak tanıyordu ama Harrison gün geçtikçe farklı bir kişiliğe bürünüyordu ve bu Mary Rose tedirdgin ediyordu. Adam olanları duyunca hepsine çok kızdı. Mary Rose gün geçtikçe iyileşmişti. Bu arad da boş durmamış ve çevrede oturan kızıldereli saldırısında ailesini kaybened ve kendine çok kötü yaralanan bir kadını ziyaret etmek için adam dan izin almaya çalışıyordu. O kadını herkes deli olarak nitelendiriyordu ve evine kimse yaklaştırmıyordu.Yaklaşanları silahla ateş ediyordu. Bu Mary Rose durdurmadı ve sonunda Adam dan izin alarak tabi yanında biri olmak koşulu ile o kadına gidip gelmeye başladı. Kadın önceleri onu tüfekle korkutmaya çalıştı ama Mary Rose buna izin vermedi ve zamanla onunla konuşmasalar da tabi Mary Rose ona hayatında her olan konuyu dinlenmeden anlatıyordu ve zamanla aralarında bir bağ oluştu. Harrison sonunda mary Rose kayıp bebek olduğuna inanmıştı. Ona olanları açıklamak istiyordu ama bu kolay olmayacaktı. Sıcak bir günde mary Rose okulda deli eden kız arkadaşı çiftliğe geldi ve ondan sığınma istedi. Bu arkadaşı Mary Rose okulda hiç iyi davranmamıştı ama yinede Mary Rose onun zor durumda olduğunu anladığından onun çiftlikte geçici bir süre kalması için Adam dan izin istedi. Mary Rose arkadaşı herkesi deli ediyordu devamlı konuşuyor, sızlanıyor ve hiçbir iş yapmıyordu. Sonunda Harrison bir plan yaptı ve bir gün bu kızı kasabadan dönerken yolun ortasında bıraktı. Artık onu çiftlikte kimsenin istemediğine dair onu ikna etti. Tabi kız buna çok üzüldü. Harrison bu planını Mary Rose anlatmadı çünkü çok kızacağını biliyordu. Çiftliğe yalnız döndü saatler ilerledikçe plana göre Colin kızı belli yerden izleyecek ve ikna olunca onu çiftliğe geri getirecekti.Ama işler karıştı ve kız sarhoş bir kasabalının nezaretinde kaldı Adam olaya kızdı ve Colin onu almaya gönderdi. Colin kızı aldı ama aralarında bu sırada bir çekim oluştu ve Colin buna inanamadı. Günler geçiyordu ve Harrison Mary Rose olan duygularına artık gizleyemedi ve Mary Rose arzusu ile ona sahip oldu. Harrison onunla bir an önce evlenmek istiyordu artık. Bunu en kısa zamanda gerçekleştirdi de ama bu arada kardeşlerede niye çiftliğe geldiğini açıkladı ve onlara Mary Rose anlatmalarını istedi. Mary Rose olanları duyunca çok kızdı ve Harrisonla görüşmedi. Harrison Londra ya gitmek üzere ayrıldı. Londra ya varınca Mary Rose babasına onu bulduğunu açıkladı. Mary Rose 2 ay sonra arkadaşı ile birlikte babası ile tanışmaya Londra ya gitmeye karar verdi. Harrison karısını deli gibi özlemişti ama elinden bir şey gelmiyordu. Mary Rose ailesiyle karşılaşması onun açısından ilginçti. Mary Rose ile Harrison sonunda barışmıştı. Günler geçiyor ve Mary Rose daha çok mutsuz oluyordu. Ailede herkes onun geçmişi yok gibi davranıyor ve ağabeylerinden bahsetmesini istemiyorlardı. Harrison bile artık ondan uzaklaşmış ve ailesine bağlanmasını sağlamaya çalışıyordu ve onun dertlerini hiç dinlemiyordu. Sonunda Mary Rose ondan gizlenen ağabeylerine ait mektupları buldu ve çok öfkelendi. Herkesten gizli Londra yı terk edip evine giit. Harrison ve babası onun habersiz gitmesine çok üzüldüler. Harrison hemen arkasından Londra yı terk etti. Bullu bela varınca ortalığı çok karışmış bulmuştu. Adam idam ile yargılanıyordu. Bu davayı üzerine aldı ve Adam suçsuz olarak ilan edilinceye kadar savundu. Artık herkes mutluydu. Çiftliğe dönünce Mary Rose babası ile karşılaştı ve babası ile uzun bir konuşma yaparak onu affetti. Artık Mary Rose dahada büyük bir ailesi vardı.

MUTLU SON……
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular Forum Tarih
Lâyezal Kitap Özetleri 0 21

Benzer konular

Geri
Üst