Şimdi bize katılın!

Kayıt olduktan ve giriş yaptıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara cevap gönderebilirsiniz daha fazlası için forumumuza kayıt olmalısınız. Kayıt işlemi tamamen ücretsiz ve hızlıdır.

Şimdi kayıt ol!
  • 💙 Ağaçtan çıkan kibrit bile kül ediyor ağacı. Şaşırmayın insanın insana yaptığına.
''Ne oluyor?Yoksa düşüyor muyum? Bacaklarım kesiliyor,’’diye düşündü ve sırtüstü düştü.
Fransızlarla topçuların arasındaki çatışmanın nasıl bittiğini,o kızıl saçlı topçunun öldürülüp öldürülmediğini,topların da kurtarıldıgını mı yoksa düşman eline geçtiğini öğrenmek istediği İçin,gözlerini tekrar açtı.Ama hiçbir şey göremedi.Üzerinde artık gökyüzünden başka bir şey yoktu.

Ta yükseklere giden,pek parlak olmayan ama gene de uçsuz bucaksız ve kül rengi bulutları,üzerinden ağır ağır kayan bir gökyüzü…
Prens Andrey,’’Ne kadar sessiz!Ne kadar sakin?Ne kadar azametli…
Hiç de koştuğum sırada olduğu gibi değil!’’diye düşündü.Hiç de koştuğumuz,bağırdığımız ve dövüştüğümüz zaman olduğu gibi değil;öfkeli ve korkulu yüzlerle topun tomarını çekiştiren o Fransızla o topçunun yaptıkları gibi değil..

Bu yüksek,bu uçsuz bucaksız gökyüzünden bulutlar hiç de öyle geçmiyor.
Ama nasıl oluyor da bu yüksek gökyüzünü daha önce hiç görmedim?Sonunda var oldugunu öğrendiğim için ne kadar mutluyum.Evet her şey boş.Her şey yalan!Bu uçsuz bucaksız gökten başka her şey.Ondan başka hiçbir şey.Ama hayır o bile yok,sessizlikten,teselli veren sükunetten başka.Tanrıya şükür!’’

Tolstoy-Savaş Ve Barış/Cilt 1
 
Şimdi Prens Andrey,Nataşa'ya bakarak yün ören çelik şişlerin hafif sesine kulak veriyor,Olabilir miydi?'' diye düşünüyordu.''İnanılmaz şey!Kader, sadece ölmem için mi beni böyle garip bir rastlantı sonunda onunla karşı karşıya getirdi?Hayatın özü olan gerçek,bana sadece yalan içinde yaşamam için mi açıklandı?
Nataşa'yı dünyada her şeyden çok seviyorum.Ama sevsem de elden ne gelir?''
Kendi kendine böyle söylenerek,çektiği acılar süresince edindiği alışkanlığın etkisiyle,elinde olmadan birden inledi.
Nataşa bu sesi duyunca çorabı bıraktı.Prens Andrey'e doğru biraz daha döndü,gözlerinin ışıl ışıl olduğunu fark edince de hemen kalkıp hafif adımlarla yanına gitti,ona doğru eğildi:
-Uyuyamıyor musunuz?
-Hayır çoktandır size bakıyordum;içeriye girdiğinizi hissetmiştim.Siz gelince içeriye öyle yumuşak bir sessizlik...Öyle bir ışık doluyor ki..başka biri gelince öyle olmuyor.Sevinçten ağlamak geliyor içimden..
Nataşa ona doğru biraz daha eğildi,yüzü heyecanlı bir sevinçle pırıl pırıl olmuştu:
-Nataşa,size aşırı bir sevgi duyuyorum.Dünyada her şeyden çok seviyorum sizi
-Ya ben?
Nataşa bir an için öbür tarafa dönmüştü:
-Ama neden'aşırı'diyorsunuz?
-Neden mi’ aşırı ‘diyorum?Bakın..Sizce acaba sağ kalacak mıyım?Ne dersiniz?İçinizden,bütün ruhunuzla,bütün varlığınızla hissediyor musunuz sağ kalacağımı?Size nasıl geliyor?Yaşayacak mıyım?
Nataşa müthiş bir tutkuyla Prens Andrey'in iki elini birden tutarak,neredeyse bağırır gibi:
-Buna kesin olarak inanıyorum!Kesin olarak inanıyorum ben!dedi.

Tolstoy-Savaş Ve Barış/Cilt 2
 
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları kişiyi anlatırlar.

Yusuf Atılgan - Aylak Adam
 
"Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. Bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. Kendimi bilmeyi bıraktım. Ölümü bilmek ve anlayabilmek bile daha kolay. Yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya. Ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum."

Kinyas ve Kayra, Hakan Günday
 
"Kötülük, iyilik maskesini çıkarmadıkça kendisi bile kötü olduğunu bilmiyordu "

CLARA SÂNCHEZ
LİMON YAPRAKLARININ KOKUSU
 
“Berlin'de yalnızsınız değil mi?" dedi.
"Ne gibi?"
"Yani... Yalnız işte... Kimsesiz... Ruhen yalnız... Nasıl söyleyeyim... öyle bir haliniz var ki..."
"Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... bütün dünyada yalnızım... küçükten beri..."
"Ben de yalnızım..." dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: "boğulacak kadar yalnızım..." diye devam etti, "hasta bir köpek kadar yalnız..."
Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
 
“Onsuz yaşamaktan korktuğumu fark ettim. Benim hayatımı yıkmaya ne hakkın var, demek istiyordum. Benim senin hayatın üzerinde hiçbir şey söylemeye hakkım yokken bunu yapmaya ne hakkın var?"
Senden Önce Ben-Jojo Moyes
 
"Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim" dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..."
Oğuz Atay - Tutunamayanlar
 
O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum: Önce yavaş yavaş sonra bir anda.
John Green - Aynı Yıldızın Altında
 
-Tuhaftır, eğer bir şeyden korkuyorsanız ve zamanı yavaşlatmak için her şeyi vermeye hazırsanız, zaman hızlanmak gibi tatsız bir alışkanlık edinir.

-Myrtle'ın ölü olduğunu unutmak kolay. Beni yaşarken bile kimse özlememişti.

-Bir adamın nasıl biri olduğunu anlamak istiyorsan, kendisiyle eşit olanlara değil, astlarına nasıl muamele ettiğine bak.

-Namuslu insanları parmağında oynatmak çok kolaydır.

-Acıyı bir süreliğine uyuşturmak, sonunda onu hissettiğinde daha da büyük acı çekmene yol açar.

-İleride tatsız bir şey varsa, zaman yavaşlamıyordu.
Harry Potter 4, Ateş Kadehi
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Geri
Üst