
- Katılım
- 26 Mar 2024
- Mesajlar
- 3,509
- Tepkime puanı
- 214
- Puanları
- 63
- İlişki Durumunuz
- Sizene
- Burcunuz
- Balık
- Takım
- Fenerbahçe
-
Öne çıkan konu
- Konu Yazar
- #1
Richelle Mead - Vampir Akademisi 4 - Kan Sözü
Rose, ilk bölümde sydney diye bir kızla karşılaşıyordu. İkinci bölümde onunla birlikte savaştılar ve ilerleyen bölümlerde Sydney'in Dimitrinin kasabasını bildiği ortaya çıktı. Rose'u oraya götürdü ve Rose'un orda karşılaştığı ilk insan Olena Belikova (Belikov) oldu. Hatta Rose kulaklarına inanamadı. İlerki bir bölümde kayınvalidem olabilecek insan artık sadece üvey annem gibi çünkü dimitri ve ben asla bir arada olamayacağız gibi bir şeyler söyledi.
Rose orada uzun bir zaman dimitrinin ailesiyle yaşadı, onlarla tanıştı. Dimitri'nin kız kardeşlerinden viktoria'yla çok yakın arkadaş oldular ve aile rose'u çok sevdi. Rose'a aile içinden bir tek dimitrinin ninesi kötü davrandı. Onu korkuttu, rose da ona içinden cadı dedi.
Rose da oraya geliş amacını anlatmadı ama aile onun ve dimitrinin arasında geçenleri anladı ve dimitrinin strigoi olduğunu rose'dan öğrendi. ve aile de Dimitri'nin neden seni sevdiğini görebiliyoruz dedi. Rose, dimitrinin odasında uyudu fln, fln. Sonra aile Dimitri'nin cenazesini yaptı. Rose çok şaşırdı ve acı da çekti. Aileye göre bir insan ya canlı yada ölüymüş. Ortası yokmuş, bu yüzden dimitriyi öldü sayıyorlar.
Rose, dimitrinin kasabası Baia'ya geldiğinde Abe Mazur diye biriyle tanışıyor. Adam bunu sürekli takip ediyor, hatta yaralandığında o iyileştirdi. Abe'nin konusuna sonra geleceğim. Bu sıralarda, rose sürekli sydney ile. Sydney, lisa gibi olmasa da ondan doğan boşluğu çok güzel doldurdu. Kızda hafif alaylı bir espiri anlayışı var. Keşke Lisa yerine Sydney olsaydı Rose'un en yakın arkadaşı.. Ama sydney dhampirler dahil kimseye güvenmiyor ve onlara(rose dahil) karanlığın yaratıkları diyor.
Rose, kontrol için lisa'nın beynine girdiğinde korkunç şeyler gördü bu arada. Lissa onun yokluğunda kendini kaybetmiş, sürekli içen Avery diye elementi hava olan bir kızla karşılaşmıştı. Lissa da onunla içmye başladı ve sarhoşken etrafa karşı korkunç davrandı. Christian'ı sarhoşken bilmemkaç kere aldattı. Aaron ile öpüştü fln ve bunların hepsini ondan sakladı. Avery, bunları lisa ile yapsa bile lisa'nın bunları christian'a anlatmasını istedi ama lissa yalan söyledi. Adrian lissa hakkında gerçekten çok endişelenmeye başladı. Bu arada bizim kraliçe tatiana etrafa adrian ve lissanın evleneceğini yayıp durdu. herkes öyle sanıyor.
Dimitri'nin ninesi bir gün rose'u yatağını tekmeleyerek kaldırdı, kıza bir sürü hakaret ederek onu Oksana diye bir kadınla tanıştırmaya götürdü. Oksana bir moroi ve elementi ruh. Oksana ile birlikte rose, 4 adet ruh element kullanıcısı ile tanışmış oluyor. Oksananın bu arada kendi gölgelerin-öptüğü bir gardiyanı var ve onunla evli. Zihin okuyabiliyor ve lisanın yaptıklarını yapabiliyor ama rüyalara giremiyor. Sanırım herkeste ruh elementinin özel bir kısmı var ve oksanada bu akıl okumak, adrianda rüyalara girmek. Lissa'nınki çook özel bir şey olmalı ve bence biz bunu 5.kitapta göreceğiz. (Spirit Bound)
Neyse, rose, oksana ve markla tanıştığı bölümün sonunda; mark ona dönüp neden bağlandığın arkadaşının senin etrafındaki karanlığı iyileştirmesine izin vermiyorsun diyor. Rose böyle bir şeyin olabileceğini bilmediğinden şaşırıyor. Mark ona anlatıyor ve rose da bu lisaya zarar verirse yapmam diyor. Oksana Rose'un etrafındaki garip karanlık aura için ona bir iyileştirme tılsımı yapıyor, yüzük şeklinde. Tamamen kaybetmiyor aurayı, ama rose'u kötü şeylerden uzak tutacak.
Rose geri döndüğünde Sydney'in gittiğini öğreniyor ve çook kırılıyor ama sydney ona bir not bırakıyor. Notta acil bir şey olduğunu asla bu şekilde gitmek istemeyeceğini söylüyor ve abe mazur'a dikkat et, bazı legal ve illegal işlerde bulunur ve sadece özel durumlarda insanlarla görüşür. Sen bunlardan birisin, seni kullanmasına izin verme. Bir dhampir için endişeleneceğimi hiç düşünmezdim ama dikkatli ol. Tehlike sürekli etrafında geziyor. Bir şey olursa beni ara. Büyük şehirlerde strigoileri avlarken sakın ihmal edilmiş beden bırakma. Sevgilerimle diyor ve bir not düşüyor, "sırf senden hoşlanmam, senin karanlığın şeytani bir yaratığı olmadığın anlamına gelmiyor. Öylesin." En üstte de numarası var.
Bir gün adrian rose'un rüyasına giriyor ve onunla konuşmaya çalışıyor ama nerde olduğunu öğrenemiyor. Rose ile konuşurken adrian'ın artık avery'den hoşlandığı anlaşılıyor. Rose çok sinirleniyor, kıskanıyor ve üzülüyor da. Adrian rose'a hakaret ediyor, p*ç diyor rose da kabulleniyor ve üzülüyor. Çünkü Avery şu an Lissa'nın da en yakın arkadaşı ve Rose ikisini birden onun elinden alan kıza gıcık oluyor. Bu yüzden Adrian'la kavga ediyor. Adrian da bir daha geri gelmeyeceğim, bu sefer gerçekten bitti Rose diyor. Rose da umarm bunu cidden kastetmişsindir diyor ve uyanıyor. Ağlayacak gibi hissediyor ve gerçekten ilk defa adrian'ı kaybettiğini düşünüyor.
Bu arada önceki kitaplarda olan olayların tüm ayrıntıları bu kitapta Rose'un aklına geliyor. Yani mesela Dimitri ile olan tüm anlar önceki kitaplarda ayrıntılarıyla verilmemişti. Bu kitapta Rose hepsini ayrıntılarıyla anlatıyor.
Neyse, sonra kendi adlarına çalışan dampirler geliyor ve rose'a bize katıl yarın büyük bir strigoi grubunu avlamak için ayrılacağız diyor ve ilk defa rose'un molnja işaretlerine bakıyor (rose'unkiler 20'yi buldu bu arada ve 4.kitapta öldürdükleri dahil bile değil) Rose'un işaretlerini gören grup bizimle gel diye yalvarıyor ama rose reddediyor. Sonra Rolan diye bir adamla tanışıyor. Adam böyle bir strigoi avcısının bu derece güzel olması hakkında hiçbir şey bilmiyordum diyor.
Sonra ayrılmaya karar veriyor ailenin yanından, hatta aile onu kovuyor. o da arkasına bakmadan dimitriyi öldürmek için yeniden yollara düşüyor. Novosibirsk'e, en büyük sibirya şehrine strigoiler olduğuna dair bir duyum aldığı için gidiyor.
Neyse Rose birgün bir strigoi ile karşılaşıyor, önce bir güzel dövüp-etkisiz hale getiriyor sonra da dimitri'yi soruyor. O da tabii ki tanıyorum, onunla gecenin bu saatinde sokaklarda gezen sizin gibi aptal kızları avlıyoruz diyor. Rose inanmıyorum dese de adam onu inandırıyor. Bu yüzden Rose onu dövmeye devam ediyor. Sonunda da "git dimitri'yi bul ve ona Rose Hathaway seni arıyor de" diyip adamı şaka yapar gibi o işkence görmüş haliyle serbest bırakıyor.(adam böyle bir duruma düştüğü için rütbesini düşürecek strigoi takımı)
Bunun bir süre sonrasında da Dimitri ile karşılaşıyor
Rose, dimitriyi ilk gördüğünde resmen şoka giriyor. Donup kalıyor ve sürekli kendine ben bunu hayal ediyorum, asla gerçek olamaz diyip duruyor. Önce eski dimitri gözünde canlanıyor. onu her yerde tanıyacağını düşünüyor. Derken, strigoi özellikleri rose'n gözüne çarpıyor. Önce dimitri için ölümcül bir beyaz deri ve sonra da gözlerinin etrafındaki kıpkırmızı halkalar dikkatini çekiyor. Gözler dikkatini çektiği an dikkatini kaybediyor ve savunmaya geçemiyor. Savunmaya geçmek yerine onunla birkaç saniye daha istiyor ve sonra dimitri ona "roza.." diyor. Rose da sesindeki soğukluk dışında her şey aynı diye düşünüyor ve dimitri konuşmaya devam ediyor. "İlk dersimizi unutmuşsun: Tereddüt etme" diyor ve rose'un kafasına darbeyi indiriyor.
Rose, sonra otel odası gibi bir yerde uyanıyor. Dimitri, silah olarak kullanılabilecek her şeyi almış ve rose'un kazığı da yerinde değil. Rose bir süre tek başına oturuyor, odayı anlatıyor ayrıntılı bir şekilde. Sandalyeler, kocamanbir plazma televizyon, dvd oynatıcı olduğunu görüyor. Dimitri rose'un her şeyi silah olarak kullanacağını bildiği için bardakları bile plastik koydurmuş Üstelik kapı da aşırı derecede byük, ağır ve numarasal şifrelerle açılan bir mekanizması var.
Rose kapıyı açmak için 5.kez şifre girerken kapı kendiliğinden açılıyor ve içeri dimitri giriyor. Rose, sevgi ve korkuyu aynı anda hissediyor. ona vuruyor ama hiçbir etki yapamıyor. Dimitriye sandalye fırlatmak için hazırlanırken o sandalyeyi alıp hiçbir şeymiş gibi duvara fırlatıyor. Rose'un tüm hamlelerini bildiği için rose bir türlü dimitriyi şaşırtamıyor. Sonunda dimitri sıkılıp, rose'a vaktini harcama, artık dur diyor. Rose sesi duyunca yine eli ayağına dolaşıyor ama sonra hemen kendini topluyor. Sürekli kendine, o dimitri değil, o bir canavar diyor. Umutsuzlukla dvdyi ona fırlatıyor, etrafta bğuşmaya devam ediyorlar. Dimitri rose'a onu incitmeyeceğini söylüyor ve lütfen dur diyor. Ama rose yine kendine önceden söylediklerini tekrar edip savaşmaya çalışıyor. Sonunda dimitri rose'u ikna ediyor ve rose duruyor. Sonra aralarında bir konuşma başlıyor. Dimitri ona neden oraya geldiğini soruyor, o da her zamanki rose olarak dalga geçiyor ama dimitri eski tepkilerini vermek yerine sert davranınca rose da onu öldürmeye geldiğini söylüyor. Dimitri de "ben senden kaçmak için buraya geldim, bu durumda olmamak için. artık seçeneklerimiz sınırlı" diyor. Rose da beni serbest bırakabilirsin diyor. Dimitri de "artık imkansız, seni şimdi gördükten sonra" diip ve rose'u inceliyor. "Hala hatırladığım kadar güzelsin, zaten farklısını beklemiyordum" diyor.Böyle konuşuyorlar, dimitri rose'a ne istersin kitap fln getireyim mi diyor, rose da şoka giriyor Burası lüks bir otel gibi konuşma diyor. Dimitri de zaten öyle, galina kalmana izin verdi diyor. Galina birkaç yıl önce dönüştürülmüş, Dimitri'nin eğitmeni. Yeteneklerle doğmuş, anlayacağınız süper güçlü ve Dimitri gibi bir sürü Strigoi onun hizmetinde çalışıyor. Dimitri bunu anlatmak için bir keresinde imparatorluk kelimesini kullanmıştı.
Neyse, rose dimitrinin ondan bahsediş şeklini duyunca aralarındaki ilişkiyi merak edip, kıskanıyor. Ama düşündüğü gibi çıkmayınca rahatlıyor. Sonra kurnazlık edip nerede olduklarını öğrenmeye çalışıyor ama dimitri anlayıp sana asla böle bir bilgi vermem diyor. Bunun üzerine rose, sinirlenip yeniden onunla tartışmaya başlıyor. Neden onu orada tuttuğunu fln sorup
diyor ki beni buraya kitleyip akıl oyunları oynama bana. ya gitmeme izin ver ya da öldür ama dimitri onu görmezden gelip onun sokakta yenildğini söylüyor. Rose'a bazı strigoiler senden korkuyordu diyor. Rose da sen korkmadın yani diyor. O da hayır, merak ettim. beni öldürebilecek tek kişi varsa o da sendin ama tereddüt ettin ve kaybettin diyor. Rose da bir dahaki sefere etmem diyor ama dimitri çünkü olmayacak diyip Rose'a çook yaklaşıyor. Rose'un kalbi duracak gibi oluyor ama laf sokuşturmaya devam ediyor. Sen yaşayan ölüsün, doğal değilsin diyor ama dimitri onunla tartışıyor. sonunda Rose yine ya serbest bırak yada öldür diyor ve der demez dimitri onu test etmek için elini kaldırıp eski günlerdeki gibi rose'un yüzüne dokunuyor. Seni öldürmek o kadar kolay değil, üçüncü seçeneğimiz var. Seni de dönüştürmek diyor. Rose donuyor, nefes bile alamıyor. Tek söyleyebildği şey hayır oluyor. Ama dimitri onun tepkisine aldırmadan, strigoi olmanın mükemmel bir şey olduğunu, öncekinden binlerce kat daha canlı hissettiğini söylüyor ve rose ona sen ölüsün diyor. Dimitri de soruyor "öyle miyim?" ve rose'un elini kendi kalbinin üstüne koyuyor ve diyorki bak hala atıyor ve nefes alıyorum. Ama rose yine sözlerini tekrarlıyor. Bu sefer dimitri, bu tanrı olmak gibi bir şey. hız. güç ve ölümsüzlük diye sıralıyor. Bu şekilde konuşup duruyorlar ve dimitri sürekli sonsuza dek birlikte olmaktan bahsedip duruyor. bunlar böyle tartışırken içeri bir insan bir de strigoi giriyor. Rose'un gördüğü strigoi karşısında kalbi duruyor çünkü kapıda duran adam dimitri'yi dönüştüren sarı saçlı strigoi.(adı nathan) Nathan, rose'u hatırlayıp dimitri ile tartışıyor. onları lisaya götürebileceğini fln söylüyor ama sonra kızla birlikte dışarı çıkıyorlar. Kız, rose'a yemek getirmiş. Ama rose yemiyor, diyorki sen öldürmezsen ben kndimi öldürürm. Ama o da bu olmadan önce seni dönüştürürm diyor ve rose da uzun süre bekleyeceksin diyor. Bunun üzerine dimitri "göreceğiz" diyip, rose cevap bile veremeden onu tutup öpüyor. Rose, kendini kaptırıyor ama içinde bir yerlerde bir ses ona sürekli yaptığının iğrenç ve korkunç olduğunu söylüyor. Sonra az önce yemek getiren kadın arkada yeniden görününce rose'a onu tanıştırıyor. Kadının ismi inna ve bir strigoi'ye aşık(nathan) bu yüzden rose'a göz kulak olacak. Sonra dimitri gidiyor
Ondan sonraki günlerin nasıl geçtiğini rose anlayamıyor. Rose çok büyük bir ikilemde Dimitri mi yoksa dimitri olmadan mı diye. İnat ettiği her şeyi unutup, kıyafetleri giymeye, odada bulunan televizyonu izlemeye başlıyor. Inna geliyor ama dimitri dışında kimse rsen umrunda değil. Her seferinde kaçmaya çalışması gerektiği aklına geliyor ama rose sürekli vaz geçiyor.
Dimitri geldiğinde sürekli vakitlerini yatakta geçiriyorlar. Bir süre sonra, rose strigoilerin iyilik meleğiolduğuna fln kanaat getiriyor. Rose bir süre sonra, dimitrinin kendisini ısırmasına izin veriyor. Endorfin onu rahatlatıyor diye. Sonra o hafta, dimitri rosea mücevherler getirmeye başlıyor. Birgün rosea bir kolye getiriyor ve aralarında bu konu hakkında bir konuşma geçiyor.
Rose,dimitriye sen abe gibisin. Diyor, o da kim diye sorunca tanıştığım bir adam abe mazur. Beni takip ediyordu diyor. Dimitri sinirleniyor ve rose da korkuyor. Sonra rosea yine strigoi olsa yapabileceklerinden bahsediyor. Rose da dalga geçince, dimitri sinirlenip sonsuza dek bu şekilde kalamazsın dyor. Rose da dikkatli olmak adına onun dikkatini başka tarafa çekmek için konuyu kapatıp dışarı çıkıyorlar.
Dışarıdayken, nathan onları görüyor ve sinirleniyor. Kavga ediyorlar ve nathan yeniliyor. Bu yüzden de galinaya şikayete gidiyor. Gitmeden önce de rose için o senin için öğle yemeği diye bağırıyor. Bu şekilde rose nathandan mı yoksa dimitriden mi daha çok korkması gerektiğine karar veremiyor. Tam oradan giderken de roseun dimitriye işkence edip yolladığı vampir geliyor ve roseu biraz korkutuyor.
Sonra yıldızların altında uzanıp konuşmaya başlıyorlar ve dimitri sende birlikte olmak istiyorum,böyle sonsuza dek beklemekten sıkıldım diyor. Rose da yavaş yavaş bir şeyleri anlıyor (önceki özette de rosea seni istiyorum demesine dikkat demiştim. Yine önemli bir nokta) Diyorki neden beni istiyorsun, dimitri de neden istemeyeyim ki diyor.
sonra rose etrafında bir strigoi olduğunu anlıyor ve ayağa kalkınca müthiş korkunç derecede güzel bir kadın görüyor. Sonra dimitri kadının galina olduğunu söylüyor rosea. Hatta şu cümleyi kullanıyor: senin kalmana izin verecek kadar kibar biri o.
O da sadece teşekkür ediyor ve galina dimitriye rusça bir şeyler söylüyor. yürümeye devam ediyorlar ve dimitriye ne dedi diyor. O da seni öldürmemi yada değiştirmemi söylüyor. Daha fazla burda kalamazsın diyor. Rose da ne yapacaksın diyor, o da senin seçmeni birz daha bekleyebilirim ama sonrasında senin için seçimi ben yapacağım diyor. Rose da değişirsem galina için mi çalışacağım diyor, o da bir süre diye geçiştirince rose ne kadar diyor, dimitride biz onu öldürüp, her şeyini kendimiz için alana dek diyor.
Sonra odaya döndüklerinde dimitri yine bu değişme konusnu açıyor, rose da pek istekli davranmayınca sinirlenip roseu ısırıyor, sonra da seni istiyorum diyip gidiyor. Rose da ama neden diye kendi kendine sorup uykuya dalıyor.
Adrian onunla konuşmaya rüyasına girince rose da adrian da seviniyorlar, sonra adrian roseun üstündeki sarı mini elbiseyi görünce bu, benim sna giydirmek isteyeceğim birşeye benziyor, bununla mı uyuyorsun diyor. O da evet diyor. Sonra konuşuyorlar ve adrian rosea geri gelmelisin dior. Rose da romantik bir ilişki istmediğinden bahsedecekken benim için değil,lissa için diyor. Konuşurlarken adrian roseun boynundaki kanlı diş izlerini görüyor ve soruyor dehşet içinde. Rose ise daha çok dehşete düşüyor.Adriana defalarca beni geri gönder diye bağırıyor ve sonunda uyanıyor. Sonra nathan, roseun odasına geliyor.ona saldırmak için. Rosedan lissanın nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyordu yani lise bitiyor. Hangi üniversitye gideceğini. Rose bilmediğine inandırmaya çalışıyor nathanı ama o inanmıyor. Bu yüzden nathan ona ne yapacağını anlatıyor. Seni strigoiye dönüştürüp dragomiri öldürdükten sonra, seni öldüreceğim, bu belikovu mahvedecek ve galina onu mevkisinden atacak diyor. Sonra onu dönüştürmeden önce roseun suratına fln dokunuyor ve çok güzelsin, seni niye istediğini anlıyorum, merak etme ikimiz de eğleneceğiz gibi şeyler söylüyor. Rose da vampir endorfini bağımlısı olduğu için nathanın tecavüzüne mücadele etmiyor, gözlerimi kapatıp o dimitriymiş gibi davranabileceğini düşünüyor. Bu sırada inna geliyor ve nathanı o şekilde görüyor. Yanlarında durmaya devam ederken, rose yaptığının yanlış olduğunu anlıyor ve nathanla mücadele etmeye çalışıyor. Sonra innayı yanına çekerek onu bırakmazsa, innayı ldüreceğini söylüyor. Ama nathan şaşırıyor, sanki ölümü umrunda olacak gibi. Ondan tonlarcası var diyor. Ve aniden Inna onun karnına dirseğini geçirip, ondan kurtuluyor. Tam bu sırada dimitri geliyor ve roseun yüzünü görüyor. Tıpkı dışarıda yaptığı gibi nathana yöneliyor ama nathan galina eğer bana dokunursan seni atacağını söyledi diye dimitriyi tehdit ediyor. Rose, innayı kontrol ediyor ama kız nefretle ayağa kalkıp nathana sarılıyor. Birlikte gidiyorlar. Rose ağlamaya başlıyor.
Dimitri onu teselli edeceğine ona bağırmaya başlıyor bu senin suçun diye, rose da anlayamıyor. O bana saldırdı diyor. Dimitri de eğer dönüşseydin böyle güçsüz olmazdın diyor. Sonra biraz sakinleşince galinadan konuşmaya başlıyorlar ve rose neden onu öldürmek istediğini, eğitmenini nasıl öldürebileceğini soruyor. Dimitri soğukkanlılıkla av ve avcı, onun gücünü almalıyız diyor ve rose yeniden neden beni dönüştürmek istiyorsun diyor. dimitri de sen çok güçlü ve bağımsız bir müttefiksin; bu seni değerli yapıyor diyor. Rose da bir müttefik ha diye soruyor. İçinden de sevdiği kadın değil, bir müttefik diye tekrar ediyor. Sonra yine vakit(!) geçirmeye başlıyorlar ve dimitri dişlerini çıkardığında rose hayır diyor,dimitri şaşırıyor ve kızıyor. Rose da bugün düşünmeliyim, güçlü olmalıyım ve karar vermeliyim diye sıralıyor. Dimitri de ona inanıp ısırmıyor ama galinanın onlara sadece 2 gün daha süre tanıdığını söyleyip gidiyor. Tam bunları düşünüp, karmaşa içindeyken rose birden lissanın beynine kayıveriyor. Lissanın avery ile konuştuğunu görüyor. Lissa önceki partide içip saçma birşeyler yapmış(aaronu öpmek gibi) ve avery onu teselli ediyor.(avery ve adrian çıkmaya başladılar,bunu söyledim mi hatırlayamadım ama el ele fln geliyorlar.) Lissa Jille bakıyor, jill dün onun yaptığı şeyi görmüş ve açıkçası lissadan iğreniyor. (jill, christiana ateş elementini geliştirmesinde yardım eden su elementi kullanıcısı bir moroi.) Avery, lissayı o konuda da rahatlatmaya çalışıyor ama başaramayınca lissa jillle konuşmaya gidiyor. Jille sarhoş olduğunu, christianı incitmek istemeyeceğini, onunla ciddi düşündüğünü söylüyor ve jill de sorun değil, adrian işlerin ileri gitmesine engel oldu diyerek hayran hayran ona bakıyor. Lissa da fark ediyor ama adrian ikisine değil Averyye bakıp duruyor. Bu yüzden lissa, onun jill ile asla çıkmayacağını biliyor. Sonra konu christiana anlatmamaya gelince jill daha çok şaşırıp ona bunu anlatmayacak mısın diye soruyor, lissa da anlatmayacağım diyince bu yalan söylemek diyor. Lissa inkar ediyor, hayır değil diyerek ve sonra jilli iyice tersleyip ürküterek kalkıp gidiyor. Okula döner dönmez, jill gidip christiana anlatıyor ama lissa hiçbir şey olmamış gibi davranınca christian ona kızıyor haliyle kavga ediyorlar ve lissa hiçbir şey değil, avery bile böyle söylüyor deyince christian daha da kızıyor ve lissaya avery rose değil diye bağırıyor. Sonra da bir süre düşünmeliyim diyerek lissayı bırakıp gidiyor. Lissa da yardım istemek için averyye gidiyor.