- Katılım
- 15 Nis 2024
- Mesajlar
- 32
- Tepkime puanı
- 24
- Puanları
- 8
- İlişki Durumunuz
- İlişkisi Var
- Burcunuz
- Başak
- Takım
- Beşiktaş
- Konu Yazar
- #1
İnsan Suresinin Türkçe Meali ( Açıklaması )
76-İNSAN:
1 - Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anılmaya değer bir şey değildi.
2 - Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
3 - Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör.
4 - Çünkü biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.
5 - Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.
6 - Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu.
7 - O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar.
8 - Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.
9 - "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."
10 - "Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız." derler.
11 - Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir.
12 - Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir.
13 - Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk.
14 - Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.
15 - Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.
16 - Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.
17 - Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir.
18 - Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler.
19 - Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın.
20 - Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.
21 - Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir.
22 - (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."
23 - Kur'ân'ı sana kısım kısım biz indirdik biz.
24 - O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret. Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme.
25 - Sabahakşam Rabbinin ismini an.
26 - Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (akşam ve yatsı namazlarını kıl). Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazı kıl).
27 - Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.
28 - Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını değiştiririz.
29 - İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.
30 - Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
31 - Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.
76-İNSAN:
1 - Gerçekten insan üzerine dehirden (zamandan) öyle bir müddet geldi ki o zaman o, anılmaya değer bir şey değildi.
2 - Doğrusu biz insanı, imtihan etmek için karışık bir nutfeden (erkek ve kadın sularından) yarattık da onu işitici, görücü yaptık.
3 - Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör.
4 - Çünkü biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.
5 - Kuşkusuz iyiler de karışımı kâfûr olan dolgun bir kadehten içerler.
6 - Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu.
7 - O kullar adaklarını yerine getirirler ve fenalığı salgın (olan) bir günden korkarlar.
8 - Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler.
9 - "Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."
10 - "Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız." derler.
11 - Allah da onları o günün fenalığından korur, yüzlerine parlaklık, gönüllerine sevinç verir.
12 - Sabırlarına karşılık onlara bir cennet ve ipekten elbiseler verir.
13 - Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk.
14 - Üzerlerine cennet gölgeleri sarkmış, meyveleri bol bol önlerine konmuştur.
15 - Yanlarında gümüşten kaplar, billur kupalar dolaştırılır.
16 - Gümüşten öyle kadehler ki onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır.
17 - Onlara orada bir dolu kadeh sunulur ki, karışımı zencefildir.
18 - Bu orada bir pınardır ki, adına "selsebil" derler.
19 - Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın.
20 - Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün.
21 - Üstlerinde zarif ve yeşil, kalın ipekten bir elbise vardır. Gümüş bileziklerle süslenmişlerdir. Rableri onlara temiz bir içecek içirmiştir.
22 - (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur."
23 - Kur'ân'ı sana kısım kısım biz indirdik biz.
24 - O halde Rabbinin hüküm vermesi için sabret. Onlardan hiçbir günahkâra yahut nanköre itaat etme.
25 - Sabahakşam Rabbinin ismini an.
26 - Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (akşam ve yatsı namazlarını kıl). Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazı kıl).
27 - Çünkü onlar bu dünyayı seviyorlar ve önlerindeki ağır bir günü arkaya atıyorlar.
28 - Onları biz yarattık ve mafsallarını sımsıkı bağladık. Dilediğimiz vakit de kılıklarını değiştiririz.
29 - İşte bu bir öğüttür. Dileyen Rabbine giden yolu tutar.
30 - Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Kuşkusuz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
31 - Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır.