Şimdi bize katılın!

Kayıt olduktan ve giriş yaptıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara cevap gönderebilirsiniz daha fazlası için forumumuza kayıt olmalısınız. Kayıt işlemi tamamen ücretsiz ve hızlıdır.

Şimdi kayıt ol!
  • 🌹Bu dünya iyi olanların değil, iyi oynayanların dünyası.

HİÇ

Ene elheful Mahbubi
Katılım
18 Mar 2024
Mesajlar
1,003
Tepkime puanı
144
Puanları
63
Konum
Araf
İlişki Durumunuz
Sizene
Burcunuz
Kova
Takım
Galatasaray
Hayata Dön - Gülseren Budayıcıoğlu



Hayata Dön Özet

Kitapta, Alâ'nın gerçek hayat hikayesini okuyoruz. Olayları da sevgili yazarımızın anlatımıyla öğreniyoruz.

Alâ, hayatı boyunca acı çekmiş, sevilmemiş ve aklınıza dahi gelemeyecek türlü türlü acılar yaşamış ve yaşadıklarından çok etkilenmiş. Bu yüzden de daha normal bir hayat yaşamak ve iyileşmek adına tedavi olmaya karar vermiş ve kendisine doktor olarak Gülseren Hanım'ı seçmiş. Böylece kitaptaki olaylar da başlamış oluyor.

Elbette ki iyileşme süreci uzun bir yolculuk...

Alâ'nın yaşadıklarını anlatabilmesi hiç kolay olmuyor. Onun kendini daha rahat ifade edebilmesi için biraz zaman tanıyor Gülseren Hanım...

Ona türlü türlü hikâyeler anlatıyor. Bu hikâyeleri dinlemekten oldukça memnun Alâ. Öyleki bazen fikrini bile belirtiyor ve ikilimiz arasındaki diyaloglar böyle sürüp giderken Alâ bir müddet sonra kendisini yavaş yavaş anlatmaya başlıyor.

Alâ, dünyaya geldiğinde babası hapisteymiş. Ne anne ne babaanne hiç kimse tarafından istenmiyor Alâ. Buna mazeret olarak ise; annenin daha önce dört kız çocuk dünyaya getirmesi ama hiçbirinin hayata tutunamamış olması gösteriliyor.

Annesinin Alâ 'ya hiç sevgi göstermemesi bir yana onu aç bırakarak ölmesini istemesi ise çok daha kötü bir boyutu yaşananların. Kısacası anne çok normal biri değil maalesef...

Bir gün anne ve babaanne arasında bir kavga yaşanıyor ve anne, babaanneyi itiyor. Kafasını çarpan babaanne hayatını kaybediyor. Alâ, parmakla annesini gösterdiği için anne suçlu bulunuyor ve hapse atılıyor.

Bir müddet sonra anne ve baba hapisten çıkıyor ve İstanbul'a taşınıyorlar. Yaşadıkları ev bir köşkü andırıyor adeta.

Ama Alâ hiç rahat değildir. Çünkü babası evde olmadığı zamanlarda annesi tarafından şiddete maruz kalır. Kendini korumak için de evde hep saklanmak zorundadır. Neyse ki baba bir zaman sonra olayların farkına varır ve evde daha çok vakit geçirmeye başlar. Alâ'nın tek rahat olduğu zamanlar babanın evde olduğu anlardır. Açlıktan ölmemek adına dolaptan ne bulursa alır ve yer Alâ. Ancak baba, anneden Alâ'ya zarar vermemesini istediği için onların arasında kavgalar yaşanmaya başlar ve baba, anneye şiddet uygular. Baba evde olduğu zaman anne, Alâ' ya zarar veremediği için psikolojik olarak rahatsızlığı günden güne artar. Her şeye şahit olan Alâ da kendi kendine konuşmaya başlar ve bu dönemde tek arkadaşı kitaplar olur. Ancak anne, Alâ'nın lanetli olduğunu düşünüp onu öldürmeye kararlıdır. Bir gece öldürmeyi dener ama başarılı olamaz. Aradan bir zaman daha geçtikten sonra annesi Alâ'yı yakalar ve bir sandalyeye oturtup onu bağlamayı başarır. Alâ artık sonunun geldiğini, annesinin bu kez onu öldürmeyi başaracağını düşünürken annesi onun gözleri önünde kendisini asar ve ölür. Alâ bu olaydan sonra annesinin dediğinin doğru olduğunu yani kendisinin lanetli olduğunu düşünmeye başlar. Kendisini toparlayamaz ve doktora gitmeye karar verir.

Alâ, doktoruyla konuşmaya başladıktan sonra günden güne çok daha iyi olmaya ve daha normal bir hayat yaşamaya başlar. Ama o yaşamına devam ettiği için ona tam olarak ne oldu bilemiyoruz. Yazarımızın dediğine göre Alâ 'nın hikayesi bitmedi ve devam ediyor.


-Alıntıdır-
 

Konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Benzer konular

Geri
Üst